dertli sözlük’ün nabzını tutmak – dertli sözlük
asırlardır süren bir yılgınlık, sıkılmışlık içinde fakat ahde vefasından ötürü en azından belli sıklıklarla sözlüğe giren yıllanmış yazarlara sahip.
yeni gelen yazarlar ise bir heyecanla başlıyor sonra nedense devamı gelmiyor.

-genç dergi'de yayınlanacak seçkinin ana başlıkları da şahsen beni pek çekmiyor. yazarken de nedensizce kaygı duyuyorum. "olmaz ki bu dergide yayınlanacaksa çok sağlam bir şeyler olmalı." diyorum sonuç 0

bir düşünelim:

sözlük sadece kavram tanım eşleştirmesi yapmak için kullanıldığında gerçekten çok sıkıcı bir yer. yazan da yazdıktan sonra beğenilir mi özellikle de mukabelede bulunur mu kaygısı çekmediğinden tanımını yazıp çıkmış oluyor? neredesin ey hareket? neredesin ey bereket? neredesin ey aksiyon?

çözüm olaraksa değerlendirmeye, yorumlamaya açık başlıklar konusuna eğilelim diyorum. bu tarz başlıklarda hem tanım hem bakış açısı sahibi oluyoruz.

hatta arada sırf pislik gıcıklık olsun diye bile sınırlarımızı aşmadan başlıklar olabilir. tabii böyle olunca küsüp gidenler de olabiliyor. onlar da ya hatıralarda yaşıyor ya da direkt unutuluyor.
sözlüğün kurulduğu herkesin imrenerek baktığı/hatırladığı ilk yıllarından geriye birkaç yazar kaldığı ve ilk günkü coşkunun yeni gelen yazarların hepsinde mevcut olmadığı için ayrıca son dönemlerde yenilenme sürecine girildiği için sözlük fazlasıyla sessiz kaldı. sözlüğü hareketlendirme adına birkaç girişim oldu, oluyor.

dertli sözlük seçkisi bunların ilki denilebilir. seçkiyi ilk duyurduğumuzda da ara ara başlıklarda da görüş ve yorumlara açık olduğunu merak ettiğiniz bir konuyu ayın konusu olarak hazırlayıp tartışmaya sunucağımızı belirttik. bir iki yazarla muhabbet esnasında gelen fikirler dışında bir şey çıkmadı. yani bunu konuşsak dediniz de yok mu dedik ey ilgisini çekmeyenler (*)

sosyal medyada yapılan paylaşımlarda görsellerle, etiketli paylaşımlarla arttırılmaya gayet edildi. bu konuda metropol bedevisi ve blacknurse yazarlarımıza teşekkürü borç biliriz. (*)

en önemlisi burada başlatılan muhabbetin, sohbetin gerçek hayata yansıması olmazsa olduğu yerde kalır. pandemi nedeniyle yapamadığımız dertli sözlük muhabbet zirvelerini inşallah haziran ayında i̇stanbul'da hanımlarla yapıp yeni bir hareketliliğe bismillah diyelim inşallah. (*)

o beklenilen ve istenilen bereket ve aksiyon en yakın zamanda aramızda olur (*)

algoritma sağolsun, sayesinde buldum dertli sözlük’ü, diğer sözlük ortamlarındaki gerginlikten kaçacak yer arıyordum, bir yandan da akışın içinde olmak istiyor insan. gündemin karmaşasından gönlün gündemine kaçtım yani. bence çölde bir vaha gibi ferah ve dingin kalmaya devam etmeli, yorgun sinelerin güzergahında kalmaktan vazgeçmemeli. gündeme dair gelişigüzel yorumlar arayan için envai çeşit sözlük var, buranın nabzı böyle “gönülden” atmayı sürdürsün. peygamberlerin, sahabelerin, üçler yediler kırkların evreninden, gönlümüzün kaçıp kaçıp sığındığı günlerin, gecelerin, anların demlerini üfleyelim biz buralara, ehli eninde sonunda bulacak… ha tabii, sosyal medyada ara ara adı duyurulmalı, görünen bir yerde durmazsan nerden, nasıl görelim?..
dertli sözlük kavgasız, gürültüsüz,sessiz sakin iyi görünüyor.sözlüğe yazmak gönüllü bir iş.kim heybesinde ne biriktirse tabi ki onu yazacak ve yazmak istediğinde.yoksa zoraki girilen ya da yazmış olmak için yazılan başlıklar sadra şifa olmuyor.az olsun öz olsun.gönül ister kırmadan incitmeden güzel fikri mülahazalar yapılsın ama hepimiz insanız ve beşeriz şaşıyoruz.bence sıkıntı yok.güzel gidiyor kapanmasın yeter.