yaşta değil , başta olan.
dinin bir bireye yükümlülük verme kriteri.
biz aklımızı peşin olarak (sahibine) teslim ettik ve ondan sonra bize geri verilen akılla düşünmeye başladık. i̇şte esasta hür, istiklalli, kudretli; ve eseriyle, tesiriyle, her şeyiyle her şeyin üstünde olan akıl budur!(*)
daha iyiyi iyi olandan ayırmak yetisi
aklı gerdim,gerdim,kopacak kadar gerdim,gördüm ki o sınırlıdır ve kendi kendine varabileceği hiçbir nihayet noktası yoktur.aklımı kaybedecek hale geldim ve allah sevgilisinin ruh feyzine herşeyi anladım ve kurtuldum peygamberin tavrı aklın verasıdır.işte akıl..-imam-ı gazali
hz.ali(*), aklı tarif ederken "aklı iki akıl olarak gördüm, birisi fıtri diğeri mesmu. (öğrenme yoluyla elde edilen)
fıtri akıl olmadıkça, öğretilmekle elde edilen akıl menfaat vermez.
nitekim göz kör olduğu zaman güneşin menfaat vermemesi gibi..."
(bkz:sokma akıl 7 adım gider)
fıtri akıl olmadıkça, öğretilmekle elde edilen akıl menfaat vermez.
nitekim göz kör olduğu zaman güneşin menfaat vermemesi gibi..."
(bkz:sokma akıl 7 adım gider)
cennet ya da cehennem nereyi dolduracaksak biraz da bunun sayesinde.
putlaştırılmadan kullanılması gereken meleke. kullanılmadığı zaman düşünme erdemi yitirilir. en yakın örneği bir rüyanın peşinden koşan kalabalık.
düşünme yetisinin icra edilmesini sağlayan meleke. kalp ile beraber çalışır. kalp, ruh ile akıl arasında bağı sağlarken aklın hissiyatın algılamadığı alemlere kapı açmasını sağlar. böylece akıl, salt düşünme yetisinden ziyade tefekküre dalar.
aklı kullanma sanatı, buradan sonra tanımlanacak bir kavram. aklı deneyciliğin ve rasyonalizmin pençesinden kurtaran, kalp ile koordineli çalışmasını sağlayarak, tefekküre kapı aralayan kudret-i ilahi'nin düşünülmesi, allah'ın sanatının temaşa edilmesi hususudur. bu sayede tefekkür zikre dönüşür ve alemler birer kağıt gibi dürülür. dolayısıyla islam'ın insandan istediği düşünme ve akletme melekesi çalıştırılmış olur. burada da kısa bir konuya değinelim, islam insandan akılcı olmasını istemez. akıllı olmasını ve akletmesini ister. tıpkı islamcı değil de müslüman olmasını istediği gibi. ya da ahlakçı değil de ahlaklı olmamızı istediği gibi.
bugün sıklıkla dillendirilen düşünme, aslında pozitivizmin bizden istediği düşünme biçimi. bu düşünme biçimini aşarak, kalp ile bağlantı sağlandığı takdirde islam'ın bizden istediği düşünmeye ulaşmış olacağız.
aklı kullanma sanatı, buradan sonra tanımlanacak bir kavram. aklı deneyciliğin ve rasyonalizmin pençesinden kurtaran, kalp ile koordineli çalışmasını sağlayarak, tefekküre kapı aralayan kudret-i ilahi'nin düşünülmesi, allah'ın sanatının temaşa edilmesi hususudur. bu sayede tefekkür zikre dönüşür ve alemler birer kağıt gibi dürülür. dolayısıyla islam'ın insandan istediği düşünme ve akletme melekesi çalıştırılmış olur. burada da kısa bir konuya değinelim, islam insandan akılcı olmasını istemez. akıllı olmasını ve akletmesini ister. tıpkı islamcı değil de müslüman olmasını istediği gibi. ya da ahlakçı değil de ahlaklı olmamızı istediği gibi.
bugün sıklıkla dillendirilen düşünme, aslında pozitivizmin bizden istediği düşünme biçimi. bu düşünme biçimini aşarak, kalp ile bağlantı sağlandığı takdirde islam'ın bizden istediği düşünmeye ulaşmış olacağız.
akıllı kişi problemi çözer, bilge kişi problemden kaçınır.
(albert eınstein)
aklınız var. problemden kaçıp bir başka zamanda karşınıza çıkmasına neden olacağınıza çözün ki tamamen kurtulun.
(albert eınstein)
aklınız var. problemden kaçıp bir başka zamanda karşınıza çıkmasına neden olacağınıza çözün ki tamamen kurtulun.
(bkz:akıl tutulması)
kullananlar,kullanmayanlar,kullanmamak için inat edenler,kullandığını zannedenler,akıldan başka bir şey tanımayanlar gibi çeşitleri vardır.
