rüveyda'ya agit
ben bir aziz değilim
hele gündüz değilim
attigi her adımda siyah bir iz bırakan
bir yanımda ürküten bir baldıran gövdesi
bir yanımda kederi özümleyen bir lale
merhamet sahrasının uyuyan gecesiyim
bırakta böyle bitsin bu günahkã¢r serüven
birakta kurtarayım bu emanet sarayı
yeter intiharınla oyduğun yüreğimi
umutsuz şarkılarla avutulduğun yeter
göğsümde bir yanardağ kıvranıyor rüveyda
yaraları kapandıkça kanıyor rüveyda
duman çöktü güneşin sitem aynalarına
aralandı perdeler şimdi sensiz değilim
dertliyim, viraneyim, ben bir aziz değilim
azizler tohum eker sevgi tarlalarına
senin gözlerin dram, oysa ağlatan benim
ben dilenci, sen sultan sevgi dağitan benim
sen ışık ben karanlık ve aydınlatan benim
ben ölümüm sen hayat cana can katan benim
sabah sende doğuyor güneşi tutan benim
soran ben sorulan sen hüznü damıtan benim
öldüren ben ölen sen kabirde yatan benim
sen, sevda yüklü bulut, göklerimin sahibi
saklıyorum içimde seni bir tufan gibi
nerede uğruna ömür verdiğim bela, nerede
her hatıra bir demet zakkum meyhanelerde
düşlerim esrarında çoğalan pervanedir
götür benden ahzanı bana, ihsanı getir
yalanı reddederken düşüyorum yalana
ben bir aziz değilim rüveyda anlasana
bu ağıdı öldüğün için söylemiyorum
sen ölmedin rüveyda
at vuruldu ben öldüm
her hamlesi tabut simdi bakışlarının
yıkayıp kefenlediğim mehtabına gömdüğüm
duysun alem ateşin dağı erittiğini
bu illetin taşları bile çürüttüğünü
gün olurda ayrılık yumağı çözülür mü
bergüzarım ayakların altında ezilir mi
rüveyda görür müyüm yeşil ufuklarını
seninle bir sonsuzluk bulurmuyum rüveyda
yoksa hep bu kabirde kalır mıyım rüveyda
nurullah genç
en son ateş semazenleri adlı kitabına ulaştığım kalemi de kelamı da kuvvetli bir yazar abimiz. ruveyda şiiri en sevdiğim şiirlerinden biridir.
ben bir aziz değilim
hele gündüz değilim
attigi her adımda siyah bir iz bırakan
bir yanımda ürküten bir baldıran gövdesi
bir yanımda kederi özümleyen bir lale
merhamet sahrasının uyuyan gecesiyim
bırakta böyle bitsin bu günahkã¢r serüven
birakta kurtarayım bu emanet sarayı
yeter intiharınla oyduğun yüreğimi
umutsuz şarkılarla avutulduğun yeter
göğsümde bir yanardağ kıvranıyor rüveyda
yaraları kapandıkça kanıyor rüveyda
duman çöktü güneşin sitem aynalarına
aralandı perdeler şimdi sensiz değilim
dertliyim, viraneyim, ben bir aziz değilim
azizler tohum eker sevgi tarlalarına
senin gözlerin dram, oysa ağlatan benim
ben dilenci, sen sultan sevgi dağitan benim
sen ışık ben karanlık ve aydınlatan benim
ben ölümüm sen hayat cana can katan benim
sabah sende doğuyor güneşi tutan benim
soran ben sorulan sen hüznü damıtan benim
öldüren ben ölen sen kabirde yatan benim
sen, sevda yüklü bulut, göklerimin sahibi
saklıyorum içimde seni bir tufan gibi
nerede uğruna ömür verdiğim bela, nerede
her hatıra bir demet zakkum meyhanelerde
düşlerim esrarında çoğalan pervanedir
götür benden ahzanı bana, ihsanı getir
yalanı reddederken düşüyorum yalana
ben bir aziz değilim rüveyda anlasana
bu ağıdı öldüğün için söylemiyorum
sen ölmedin rüveyda
at vuruldu ben öldüm
her hamlesi tabut simdi bakışlarının
yıkayıp kefenlediğim mehtabına gömdüğüm
duysun alem ateşin dağı erittiğini
bu illetin taşları bile çürüttüğünü
gün olurda ayrılık yumağı çözülür mü
bergüzarım ayakların altında ezilir mi
rüveyda görür müyüm yeşil ufuklarını
seninle bir sonsuzluk bulurmuyum rüveyda
yoksa hep bu kabirde kalır mıyım rüveyda
nurullah genç
en son ateş semazenleri adlı kitabına ulaştığım kalemi de kelamı da kuvvetli bir yazar abimiz. ruveyda şiiri en sevdiğim şiirlerinden biridir.