annelik – dertli sözlük
türkiye’de kadının kendisini var edebildiğini, değerli hissedebildiğini, insan yerine konduğunu görmesine sebep olan ilk mesele olduğundan kadınların ayrıca önem atfettiği, anneliği tek odak noktası haline getirdiği gibi bir yoruma şahit olmuştum; mantıksız gelmiyor. günümüz kadınları için çok olmasa da geçmişte muhakkak etkisi olmuştur bu durumun.
kadının odağını kocasından başka bir yöne çekmesiyle evliliğe zarar veriyor. etrafımda çocuğu olan tüm erkekler bu durumu yaşıyor. çocuk her şeyin bahanesi olmaya başlayınca adam da soğuyor doğal olarak. kadınların bu dengeyi sağlamayı öğrenmesi lazım.

zor. çok zor. i̇kinci kez teyze olmamdan dolayı bir haftadır ablamın yanında part time annelik yapıyorum. minicik bir bedende tek dünyası bizler olan dikkatle bakan bir çift gözle sürekli bakışıyoruz. i̇lkinde belki pek de olgun olmadığım için bu sefer her bir ayrıntı dikkatimi çekiyor. her bir detayı bilmen gereken bir sorumluluk çünkü. üşümesin, terlemesin, ağlamasın, aç kalmasın, üzülmesin diye uğraşıyoruz. her kucağıma aldığımda aklıma gazze geliyor. bebeğinin cansız bedenine sarılan anneler, anne babasını kaybetmiş çocuklar. annelik gibi bunlara şahit olmakta çok zor.
rabbim tüm annelerin yardımcısı olsun.
vizelerden, finallerden, bütlerden zaman ayırıp; üzerinde uzun uzun düşünmemiz gereken olgu.
ne pahasına olursa olsun öğretilemeyecek veya öğretilmeye tenezzül bile edilemeyecek en yegane görev.annesinin karnında onu tekmeleyen küçücük bir ayağın varlığını oturup bir babaya hissettiremezsiniz.annenin çektiği acıları veya sancıları oturup bir erkeğe yaşattıramazsınız. o doğarken ki acıyı kimse ile paylaştıramazsınız. bebeğini ilk eline aldığındaki o mis gibi kokuyu annesinden çok daha iyi içine çekip onu bir ömür boyu yüreğinde annesi kadar saf bir şekilde taşıyamazsınız.tüm bunların sırrına eremeden hem anne olamazsın hem de baba olamazsınız. nice anneler var annelikten nasibini almamış diyemezsiniz. bilmediğin bir iç gerçeğin görünüşüne göre yorum yapıp aslı hakkında bilgiye eremezsiniz. kısaca konu dahilinde olmadığın veya olamadığınız zamanlarda ahkem kesip yorum yapamazsınız. ve her şeyi geçtim tüm suçu anneye de yükleyemezsiniz. çünkü bir ailede iki eğitmen vardır. biri anne biri baba. annenin yetemediği yerde baba, babanın yetemediği yerde anne bütünü tamamlar. madem anneler öğretememiş anneliği peki o zaman babalar nerde idi? bu dışardan konuştukları kadar iyi babamı olabilmişlerdi? (bkz:toplumun boş vermişliğinin sonuçları)
çocuk doğurmakla bitmeyen ebeveynlik. günümüzde çok kadın vardır, annedir ama "annelik nedir?" bilmez. kadınları suçlamıyorum. bu kadınlara anneliği öğretmeyen anneleri suçluyorum. diyecek fazla bir şey yok. çünkü ne desek havada kalıyor. toplumdaki bu gidişat artık geri dönüşü olmayan bir noktaya evrildi.
bebeğinin kokusunu her daim yüreğinde muhafaza etmektir. uyurken bir şey olur endişesiyle bebeğin nefesini dinlemektir. aman uyanmasın rahat rahat dinlesin diye evde ayaklara pamuk bağlamayı bile düşünmektir.