çokça çam ağacı, uzak yüksek karlı dağlar, nehirler, kayalıklar, ahşap ve taştan müteşekkil birbirine mesafeli eski evlerden müteşekkil görüntü.
resmetmeye doyamadığım nimet.
seyrine bırakırsan geçiyor yıldızlar bir bir manzara önümüzde.
ama bir arkadaş vardı.geziye gitmişlerdi , dönünce nasıl geçti dedim,çok iyiydi, manzara çok güzeldi dedi.ciddiydi.demek ki manazara sadece gözle görülen bir şey değil.
görülebilen her yer,görünüş,durum,bakış,dikkati çeken her şey.
çocukluğumuzda resim dersinde konu serbest olunca hepimizin çizdiği resim, şaşmaz: dağlar arkada, bir dere akar üstüne bir köprü, yan tarafa bir ev. kağıtta yer kalmışsa bir de ağaç.
görenler için sadece manzaradır, birşey ifade etmez ama oradan geçenler, orada bişeyler yaşayanlar için nefesini çekip uzun uzun düşünmek, o nefesten geçmiş zamanın tadını almaktır.
kısıtlı bir alnadaysa önünde fotoğraf çektirenlerden görünmeyen yer.
nazar kökünden türemiştir, nazar edilen yer anlamına gelir. güzel mi çirkin mi olduğu nazar edene göre de değişir.
durum anlamına gelen ikinci bir manası daha vardır.
misal: manzara gayet vahim.
misal: manzara gayet vahim.
