i̇nsan ölene kadar servet, şöhret ve şehvet insanın emin olamayacağı asla aştım bitti diyemeyeceği imtihandır der büyükler. son bir yıldır teknolojinin de marifetiyle tarikat şeyhi olarak bilinen insanlardan, profesörlere, çok satan, çok naif diye bilinen yazarlardan, dava insanı, mahallenin abisi diye bilinen şairlere kadar ne çok insanın konumlarına 'rağmen ' nasıl bu zaafa düştüklerini üzülerek acı sonuçlarıyla gördük.payımıza düşen hisse ne kendi nefsimizden ne de kendisini nasıl bilirsek bilelim herhangi bir kulun nefsinden emin olamayız. son ana kadar tetikte yaşamak, bu imtihanlara zemin hazırlayacak durumlara karşı uyanik olmak lazım.
lezzet veren her şeyde bulunur. ilmin bile şehveti olduğu söylenir.
insana süslü ve sevimli gelen dünyalıkların bütünü için nefsin arzusu.
kurtuluş vesilesi olabilene nefsin bakışıyla yaklaşıp, mahvolmanın diğer adı.
''kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. bunlar dünya hayatının geçimliğidir. oysa asıl varılacak güzel yer ancak allah'ın katındadır.'' (al-i i̇mran, 14)
bunlar esasında dünya hayatının geçim kaynakları. allah'ın katında kavuşulacak şey ise daha güzel. ayet bunu söylüyor.
yukarıda bahsedilenlerle irtibat allah'ın kuralları dahilinde, temiz bir şekilde sağlanırsa adı şehvet olmaz, kişiyi hayra götürür ve dahi niyet sağlam olursa ibadet hükmü kazanır.
hâşr sûresi 9. ayettinin sonunda şöyle buyruluyor: ''ve men yûka şuhha nefsihî fe ulâike humul muflihûn.'' yani nefsinin şehvetinden sakınanlar kurtulmuştur, felaha ermiştir demek.
aksi takdirde, yeryüzündeki her şey ziynettir, süstür, güzeldir. kimse onları haram edemez! ''de ki: ''allah'ın, kulları için yarattığı zineti ve temiz rızkı kim haram kılmış?'' de ki: ''bunlar, dünya hayatında müminler içindir. kıyamet gününde ise yalnız onlara özgüdür. işte bilen bir topluluk için ayetleri, ayrı ayrı açıklıyoruz.'' (araf, 32)
kurtuluş vesilesi olabilene nefsin bakışıyla yaklaşıp, mahvolmanın diğer adı.
''kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. bunlar dünya hayatının geçimliğidir. oysa asıl varılacak güzel yer ancak allah'ın katındadır.'' (al-i i̇mran, 14)
bunlar esasında dünya hayatının geçim kaynakları. allah'ın katında kavuşulacak şey ise daha güzel. ayet bunu söylüyor.
yukarıda bahsedilenlerle irtibat allah'ın kuralları dahilinde, temiz bir şekilde sağlanırsa adı şehvet olmaz, kişiyi hayra götürür ve dahi niyet sağlam olursa ibadet hükmü kazanır.
hâşr sûresi 9. ayettinin sonunda şöyle buyruluyor: ''ve men yûka şuhha nefsihî fe ulâike humul muflihûn.'' yani nefsinin şehvetinden sakınanlar kurtulmuştur, felaha ermiştir demek.
aksi takdirde, yeryüzündeki her şey ziynettir, süstür, güzeldir. kimse onları haram edemez! ''de ki: ''allah'ın, kulları için yarattığı zineti ve temiz rızkı kim haram kılmış?'' de ki: ''bunlar, dünya hayatında müminler içindir. kıyamet gününde ise yalnız onlara özgüdür. işte bilen bir topluluk için ayetleri, ayrı ayrı açıklıyoruz.'' (araf, 32)
ayrılan yolların kavşak noktasındaki insana zehirle bal arasında tercih yaptırarak kimine zehiri kimine balı seçtiren sevk-i tabi.
firaset ilmi der ki: gövdesi kıllı olan insanın şehveti çok olur. (*)
islamın ortaya koyduğu çizgilere riayet edilmediği takdirde insanı insanlıktan çıkaran imtihanlardan.
her hicri ayın 13-14-15inde pik yapan temel içgüdülerden birisidir, baskılamak için peygamber efendimiz tarafından malum günlerde oruç önerilmiştir...
canlılığın devamı için gerekli olandır. canlılığın devamının sağlanması için temel ihtiyaçlar vardır:
1- yemek.
2- içmek.
3- üreme.
4- uyku.
5- nefes alma.
şehvet bunların hepsinde mevcuttur. ve fakat üreme ile etle kemik gibi kaynaşmıştır. yukarda sayılanlar cins ve tür ayrımı yapmadan canlılık faaliyetlerinin tamamında geçerlidir. özellikle insanda çünkü diğer canlılarda duygunun varlığı şüphelidir.
erkeğin kadına, kadının erkeğe şehvet hissetmesi; kadının ve erkeğin yemek yemesi, uyumak istemesi, sı içmesi, nefes alması kadar doğaldır. hayatın devamı için gerekli ve zorunludur.
erkekte kadında şehvetine sahip çıkabilecek donanıma sahiptir. ve herkeste var olan şehvet farklı etkenlerle ortaya çıkar. yani şehveti uyandıran ve şehvetle hareket etmemize sebep olan saikler farklı farklıdır.
1- koku: kadın ve erkek için şehveti harekete geçirici unsurların başında gelir. ve zannedildiği gibi bunun parfüm veya esans ile olması gerekmez. iki cinsinden kendine has ten ve beden kokusu buna yeterlidir. ki haremlik selamlık uygulaması burada faydalıdır. veya ateş ile barutun neden bir araya gelmesinin doğru olmadığını ten'e has koku ile izah edebiliriz.
2- görünüm: fiziksel görüntü her iki cins içinde bir çekiciliğe sahiptir ve şehvetin uyanışında etkilidir. ve başlatıcısı bakmaktır. gördüğüne bakmaya başladığın an da önüne geçilmesi pek de kolay olmayan bir yola girilmiş olunur. hem erkek, hem kadın için geçerlidir bu durum. ve tesettürün her ikisine de farz olmasının temel nedenlerinden biridir. erkekte sert tabiatının getirdiği zıddı olan yumuşaklığa meyyal, kadının tabiatının getirdiği güç arayışı erkekte bulunan kas'a yöneltir kişiyi. ve tesettirde kadın için farzlar yeterli iken erkekte edebin de muhafazası önem arz eder.
3- ses: her iki cinsinden bir işitme eşiği vardır. ve bu eşiğe göre belirlenen bir beğeni. sesin yumşaklığı ve hoşluğu kişinin başka alemlerde gezinmesine sebep olduğu gibi, bir takım türleri de şehvetin uyanmasına neden olur. erkekte bu sesin tonu ile alakalı iken, kadında güzel kelimelerdir. sesin tonlamasına kadın dikkat etmelidir. kadınlara övgü/iltifat/sohpet vs'de ise erkek. her ikisi de birbirinin şeytanı olabilirler.
4- temas: her iki cinsin yukardaki hususlarda dikkatli olmadıkları takdirde en azından buna kesinlikle uymaları gerekir. çünkü basit görünen bir tokalaşma dahi asla masum değildir.
imdi bunları diğer hayat için zorunlu olanlara da uyarlanması daha iyi anlaşılır kılar.
bir koyun ağıl içerisinde tutulmadığı zaman komşunun tarlasından/bahçesinden ot yer. ve burada suçlu koyun değildir. suçlu ağıl çevirmeyen koyun sahibidir. suçlu tarlasını çevirmeyen komşudur. şehvette aynen böyledir. şehveti bir ağıl ile çevirip kontrollü olarak otlamaya götürmek gerekir. şehvetinin esiri olmuş mütecavizlerden korunmak içinde bahçeyi/tarlayı çit veya taş ile çevirmek gerekir. koyun nasıl kendi halinde sadece otlamayı bilir ise. şehvette sadece tatmin olmayı bilir.
1- yemek.
2- içmek.
3- üreme.
4- uyku.
5- nefes alma.
şehvet bunların hepsinde mevcuttur. ve fakat üreme ile etle kemik gibi kaynaşmıştır. yukarda sayılanlar cins ve tür ayrımı yapmadan canlılık faaliyetlerinin tamamında geçerlidir. özellikle insanda çünkü diğer canlılarda duygunun varlığı şüphelidir.
erkeğin kadına, kadının erkeğe şehvet hissetmesi; kadının ve erkeğin yemek yemesi, uyumak istemesi, sı içmesi, nefes alması kadar doğaldır. hayatın devamı için gerekli ve zorunludur.
erkekte kadında şehvetine sahip çıkabilecek donanıma sahiptir. ve herkeste var olan şehvet farklı etkenlerle ortaya çıkar. yani şehveti uyandıran ve şehvetle hareket etmemize sebep olan saikler farklı farklıdır.
1- koku: kadın ve erkek için şehveti harekete geçirici unsurların başında gelir. ve zannedildiği gibi bunun parfüm veya esans ile olması gerekmez. iki cinsinden kendine has ten ve beden kokusu buna yeterlidir. ki haremlik selamlık uygulaması burada faydalıdır. veya ateş ile barutun neden bir araya gelmesinin doğru olmadığını ten'e has koku ile izah edebiliriz.
2- görünüm: fiziksel görüntü her iki cins içinde bir çekiciliğe sahiptir ve şehvetin uyanışında etkilidir. ve başlatıcısı bakmaktır. gördüğüne bakmaya başladığın an da önüne geçilmesi pek de kolay olmayan bir yola girilmiş olunur. hem erkek, hem kadın için geçerlidir bu durum. ve tesettürün her ikisine de farz olmasının temel nedenlerinden biridir. erkekte sert tabiatının getirdiği zıddı olan yumuşaklığa meyyal, kadının tabiatının getirdiği güç arayışı erkekte bulunan kas'a yöneltir kişiyi. ve tesettirde kadın için farzlar yeterli iken erkekte edebin de muhafazası önem arz eder.
3- ses: her iki cinsinden bir işitme eşiği vardır. ve bu eşiğe göre belirlenen bir beğeni. sesin yumşaklığı ve hoşluğu kişinin başka alemlerde gezinmesine sebep olduğu gibi, bir takım türleri de şehvetin uyanmasına neden olur. erkekte bu sesin tonu ile alakalı iken, kadında güzel kelimelerdir. sesin tonlamasına kadın dikkat etmelidir. kadınlara övgü/iltifat/sohpet vs'de ise erkek. her ikisi de birbirinin şeytanı olabilirler.
4- temas: her iki cinsin yukardaki hususlarda dikkatli olmadıkları takdirde en azından buna kesinlikle uymaları gerekir. çünkü basit görünen bir tokalaşma dahi asla masum değildir.
imdi bunları diğer hayat için zorunlu olanlara da uyarlanması daha iyi anlaşılır kılar.
bir koyun ağıl içerisinde tutulmadığı zaman komşunun tarlasından/bahçesinden ot yer. ve burada suçlu koyun değildir. suçlu ağıl çevirmeyen koyun sahibidir. suçlu tarlasını çevirmeyen komşudur. şehvette aynen böyledir. şehveti bir ağıl ile çevirip kontrollü olarak otlamaya götürmek gerekir. şehvetinin esiri olmuş mütecavizlerden korunmak içinde bahçeyi/tarlayı çit veya taş ile çevirmek gerekir. koyun nasıl kendi halinde sadece otlamayı bilir ise. şehvette sadece tatmin olmayı bilir.