leblebi tozunu ağzına doldurup sonra karşındakinin yüzüne puskurmaya çalışmaktır.
bir kış gecesi sıcacık sobanın yanıbaşındaki serin bir yatağa yatmak ve sobanın içindeki ateşin tavandaki yansımasını izlemektir. sabah kalkınca ahşap doğrama pencerelere yapışmak ve ondaki buzlarla oynamaktır. cama vuran buhar su olup akmış ve pencere diplerine doğru ise artık buz olmuştur.
güzeldir. bazen, yonca evcimik'den aboneyim aboneyi dinlemek, onun gibi dans etmeye çalışmaktır. tavuklu saat ile okula uyanmaktır. patsito yemektir.
denetimsiz tv kanalları,denetimsiz tv programları ve denetimsiz tv reklamlarına maruz kalmaktır. aslında kısaca doksanlar -denetimsiz- yıllardır. tvler, bankalar, hükümetler, eğitim denetimsizdir. bu yüzden bu yıllarda çocuk olanlar (eğer anne-baba bilinçli değilse), denetlenmeden karşılarına konulan bir çok olumsuz şeye maruz kalmıştır.
(bkz:90'larda bebek olmak)