(bkz:90'larda bebek olmak)
denetimsiz tv kanalları,denetimsiz tv programları ve denetimsiz tv reklamlarına maruz kalmaktır. aslında kısaca doksanlar -denetimsiz- yıllardır. tvler, bankalar, hükümetler, eğitim denetimsizdir. bu yüzden bu yıllarda çocuk olanlar (eğer anne-baba bilinçli değilse), denetlenmeden karşılarına konulan bir çok olumsuz şeye maruz kalmıştır.
(bkz:herıld yani)
pokemon seyretmek, cipslerden cıkan tasolarla sokakta saatlerce oynamaktır.
güzeldir. bazen, yonca evcimik'den aboneyim aboneyi dinlemek, onun gibi dans etmeye çalışmaktır. tavuklu saat ile okula uyanmaktır. patsito yemektir.
90'larda çocuk olmanın ilk şartı 70'lerde doğmuş olmak olsa gerek, tabi bu biyolojik olarak. ruhen genç olanları böyle bir sınırlamaya tabi tutamayız.
dershanelere gidip sınav streslerine girip o yaşlara rağmen fazlasıyla ders çalışmak zorunda olmamaktır. okuldan gelip, çantayı atıp, sokağa fırlamaktır.
bir kış gecesi sıcacık sobanın yanıbaşındaki serin bir yatağa yatmak ve sobanın içindeki ateşin tavandaki yansımasını izlemektir. sabah kalkınca ahşap doğrama pencerelere yapışmak ve ondaki buzlarla oynamaktır. cama vuran buhar su olup akmış ve pencere diplerine doğru ise artık buz olmuştur.
(bkz:kar pekmez yemek)