seyyid kutub "yoldaki işaretler" isimli kitabında der ki;
"önceden islam ile ilgili konuşurken ve yazarken 'medeni islam' diye başlardım. sonra farkettim ki hata yapıyorum. çünkü islam zaten başlı başına bir medeniyet dinidir. sonra sadece 'islam' demek yetti bana."
şimdi bu beyana göre bakarsak, islam zaten antikapitalist bir dindir. lordları övmez, sermaye birikimine sert ve seviyeli davranır, infakı öğütler, kul hakkı kavramını önde tutar... zaten günümüzün modası, islamın nefse kolay gelen kısmını tutup, diğerlerine sırt dönmekten geçer. eğer bir genç tamamen kuran-ı kerîm ışığında yol çizse, yeryüzünün en yobaz adamı ilan edilir.
bu gençlik hareketi de, "bakın sevgili solcular ve demokratlar, biz sizin istediğinize daha yakın müslümanlarız. " demeye çalışıyor belli ki.
"onlar senin kendilerine yumuşak davranıp yağ yakmanı isterler ki, kendileri de sana yumuşak davranıp inanmadıkları halde yağcılık yapsınlar.
o halde itaat edip uyma, çok yemin edip duran alçaklara,
ayıp arayan kovuculukla söz getirip götürenlere,
hayıra engel olan saldırgan günahkarlara,
kaba, şerefsiz ve soysuz olan kimseye,
mal, mülk, evlat sahibiymiş diye,
böylesine ayetlerimiz okununca, 'eskilerin masallarıdır' der.
biz yakında onun burnunu, kibrini kıracak ve yakasını kurtaramayacağı bir zilletle damgalayacağız." (*)
"önceden islam ile ilgili konuşurken ve yazarken 'medeni islam' diye başlardım. sonra farkettim ki hata yapıyorum. çünkü islam zaten başlı başına bir medeniyet dinidir. sonra sadece 'islam' demek yetti bana."
şimdi bu beyana göre bakarsak, islam zaten antikapitalist bir dindir. lordları övmez, sermaye birikimine sert ve seviyeli davranır, infakı öğütler, kul hakkı kavramını önde tutar... zaten günümüzün modası, islamın nefse kolay gelen kısmını tutup, diğerlerine sırt dönmekten geçer. eğer bir genç tamamen kuran-ı kerîm ışığında yol çizse, yeryüzünün en yobaz adamı ilan edilir.
bu gençlik hareketi de, "bakın sevgili solcular ve demokratlar, biz sizin istediğinize daha yakın müslümanlarız. " demeye çalışıyor belli ki.
"onlar senin kendilerine yumuşak davranıp yağ yakmanı isterler ki, kendileri de sana yumuşak davranıp inanmadıkları halde yağcılık yapsınlar.
o halde itaat edip uyma, çok yemin edip duran alçaklara,
ayıp arayan kovuculukla söz getirip götürenlere,
hayıra engel olan saldırgan günahkarlara,
kaba, şerefsiz ve soysuz olan kimseye,
mal, mülk, evlat sahibiymiş diye,
böylesine ayetlerimiz okununca, 'eskilerin masallarıdır' der.
biz yakında onun burnunu, kibrini kıracak ve yakasını kurtaramayacağı bir zilletle damgalayacağız." (*)