islam ve bilim hakkında sorular – dertli sözlük
bilim felsefesinden bir konuya değinelim. tanımlardan yola çıkmak yanıltır.

bilimsel bilgi edinme metotları nelerdir?
1- deney
2- gözlem
3- akıl

şimdi soralım:
her üç yöntemle de elde edemeyeceğimiz bir bilgiyi nasıl kabulleneceğiz?

bilim felsefesine göre bu sorunun cevabı basittir. her üç yöntemle de elde edilmeyen bir bilgi mevcut değil demektir. yani böyle bir bilgi yoktur. böyle bir varlık da yoktur. burada bir müslüman bilim felsefesine göre sonuç çıkarabilir mi?

harvard ya da mit'i de inançlarınızdan bahsettiğiniz zaman ya bilimle alakanız olmadığı düşünülür, ya da delirdiğinize hükmedilir. yaratılış görüşüne inanıyor diye harvard'dan uzaklaştırılan profesör olduğunu biliyorum.

bilim, bilmek kökünden gelir. ingilizce karşılığı "science" dır. ilim kök halinde bir kelimedir. ingilizce karşılık verecek olursak "enlightenment" ya da "wisdom" 'dır. ama her iki kelime de tam manasıyla karşılamaz. bilim, salt aklın ürünüdür.
ilim ise kalbin ve aklın koordineli çalışması ile elde edilir.

bilim nefsi tatmin çabasıdır. bunu sadece para gibi maddi bir olgu olarak düşünmeyelim.
peki başka nasıl bir nefsi tatmin çabası olabilir?
mesela övülmek ya da tarihe adını yazdırmak için bilim yapmak. bunun için sınırları zorlamak. sınır demişken. buna da bir açıklık getirelim.
peki sınır ne?
insan için fıtrat. eşya için eşyanın tabiatı.
birer örnekle açıklayalım.
fıtrat için:
siz insan genomu üzerinde bir çalışma yapıyorsunuz. insan gen zincirinde bir genin tüm insanlık için zararlı bir sonucu olduğunu tespit ettiniz. tabi burada zarar size göre. yani zarar tanımı subjektif. tespit ettiğiniz bu zararı önlemenin bir yolunu da çalışmalarınızla elde ettiniz. diyelim ki yunus genomundan bir bölümü insan genomuna adapte etmeniz gerekecek. yani melez gen elde etmeniz gerekecek. yani siz, size göre subjektif zarar tanımı üzerinden insan fıtratını bozacaksınız.
esyanın tabiatı için:
misalen ışık hızına ulaştığınızı varsayalım. -burada bir parantez açarak bir konuya değineyim. müslümanlar gaybın bilinemeyeceğine inanır. allah'tan başkası bilemez. gelecek de bir gayptır. halbuki bilimin tespitine göre eğer ışık hızına ulaşılırsa geleceğe seyahat etmek mümkündür. geçmişe gitmek paradokslar nedeniyle imkansızdır. - geleceğe gittiniz ve allah'ın takdir ettiği bir olayı kendinizce değiştirmeye yeltendiniz. -ki ben böyle bir şeyin mümkün olduğuna inanmıyorum. ama bilim adamları inanıyor. çünkü bilim felsefesine göre makul bir önerme. - doğal haliyle eşyanın tabiatını bozdunuz.

bilim bugün her şeye meydan okuma üzerine kurulu, inançları ve kültürleri yok etmeye dayalı bir din haline gelmiştir. deneyimleyemediği ya da gözlemleyemediği her şeyi yok sayma, inançları birer hurafe olarak tanımlama, yaratıcıyı yok sayabilmek için oluşma olasılığı milyonda bir ihtimal -hesaplandı- olan protein çorbasıyla canlıların oluştuğu saçmalığını bilimsel bir gerçek kabul etme durumu gibi birçok konu "her şeye meydan oku" sloganını doğrular mahiyette. malum sloganın ingilizcesi "challenge everything" 'tir. bugün bir oyun firması kullanılır fakat aslı fransız devrimi kaynaklı. modern bilimin sloganı budur. "sınır yok" sözünden başka bir mana çıkmaz herhalde?

şunu diyebilirim:
bilim, islam'a uygundur, bunun ispatları vardır gibi bir takım yanlış düşüncelere girmek yerine bilim felsefesini değiştirin. öncelikle kendinize uygun bilimsel bilgi edinme metodları geliştirin. bunları birer kural haline getirin. daha önce başka entrylerimde yazmıştım. bugün müslümanların sorunu metodoloji eksikliği'dir. kendi metodolojilerini geliştiremedikleri ve kavramlara kendi tanımlarını koyamadıkları için sıkıntı çekiyorlar. müslümanların kimlik arayışı bu nedenle. misalen şurada ilim kavramını tanımlıyoruz. bu tanım bir takım müslüman ilim adamlarının da benimsediği bir tanım. sonuç "tdk 'da eş anlamlı sözcüklerdir. lütfen düzeltelim.". bu islam toplumlarında yaşanan genel bir sorun. kavramları ya da metodolojiyi batı tanımlıyor. kriter, onların tanımı oluyor. diğer bütün tanımlar tasnif dışı. hiçbir önem arz etmiyor.