ramazân-ı şerif 1444 – dertli sözlük
üc ayların sonucusu, on bir ayın sultanı ramazan-ı şerife çok şükür kavuştuk. affedilmiş olarak bayrama ermek nasip olsun.

eskiden sözlükte yazarlar arasında cüz alarak ramazan'a özel hatim indirilirdi. hatta bir sene duası mekke'de yapıldı. (*) nerede o eski ramazanlar (*)

sözlük içinde ramazan'a özel bir farklılık olması daima her gün bir dua paylaşımı olsa nasıl olur?
bunun için görevli bir yazar yok. isteyen bu başlık altına kur'an ı kerim'de geçen dualardan, peygamber efendimizin dualarından, kıymetli büyüklerin dualarından veyahutta kendi gönlünden geçen duaları yazabilir. bir yazar yazdı diye de diğerleri yazmamazlık yapmasın.

ramazan ayımız mübarek olsun.
dualarda buluşalım.
1 ramazan 1444

peygamber efendimiz (sav) şöyle dua etmiştir;

allah’ım! seni zikretmek, nimetlerine şükretmek ve sana en güzel biçimde ibadet etmek konusunda bana yardım et. (*)
“allahım! cimrilikten sana sığınırım. korkaklıktan sana sığınırım. erzel-i ömre bırakılmaktan sana sığınırım, dünyâ fitnesinden: yani deccal fitnesinden sana sığınırım, kabir azâbından sana sığınırım.”

(buhârî, tefsîr, sûre: 16)
ahkaf suresi 15. ayet:

(biz) insana, ana-babasına iyilik etmeyi de tavsiye ettik. anası onu zahmetle (karnında) taşımış ve onu zahmetle doğurmuştur. hem (ana karnında) taşınması ile sütten kesilmesi, otuz aydır. nihâyet gücü kemâle erip, (yaşı) kırk seneye vardığı zaman dedi ki: “rabbim! bana ve ana-babama verdiğin ni‘metine şükretmemi ve râzı olacağın sâlih bir amel işlememi bana ilhâm eyle ve benim için zürriyetim içinde iyi hâl(in devâmını) nasîb et! doğrusu ben, sana tevbe ettim ve şübhesiz ben, (sana) teslîm olanlardanım.”

bu âyet, hz. ebû bekir (ra), hakkında nâzil olmuştur. o, resûlullah (asm)’ın risâletle vazîfelendirilmesinden iki sene sonra kırk yaşında iken müslüman olmuştur. daha sonra âyette geçen bu duâsının bereketiyle anası, babası ve oğlu abdurrahman (ra) ile onun oğlu ebû atîk (ra) olarak hepsi de îmân etmişlerdir. (celâleyn şerhi, c. 7, 163)
"allah'ım bana değiştirebileceğim şeyler için güç, değiştiremeyeceğim şeylere katlanabilmem için sabır ve ikisini birbirinden ayırabilmem için sağduyu ver."
ebû ümâme radıyallahu anh şöyle dedi:

resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem birçok dua okudu, fakat biz ondan hiçbir şey ezberleyemedik. bunun üzerine:

– yâ resûlallah! pek çok dua okudun, biz onları ezberleyemedik, dedik. o zaman resûl–i ekrem şöyle buyurdu:

“o duaların hepsini içine alan bir duayı size öğreteyim mi? şöyle deyiniz: allahım! peygamber’in muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in senden dilediği hayırları ben de dilerim. peygamber’in muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in sana sığındığı şerlerden biz de sana sığınırız. yardım ancak senden beklenir. i̇nsanı dünya ve âhirette muradına ulaştıracak sensin. günahtan kaçacak güç, ibadet edecek kuvvet ancak allah’ın yardımıyla kazanılabilir."

(tirmizî, daavât 89)
cebrâîl -aleyhisselâm- da kuyuda yûsuf (a.s) şu duâyı öğretmişti:

“ey her türlü sıkıntıyı kaldıran! ey her duâya icâbet eden! ey her türlü kırıkları saran! ey her türlü zorluğu kolaylaştıran! ey her kimsesizin sâhibi ve her yalnızın mûnisi olan allâh’ım! ey kendinden başka ilâh olmayan rabbim! sen’i tenzîh ederim! i̇çinde bulunduğum şu sıkıntıdan bir ferahlık, bu belâdan bir kurtuluş kapısı açmanı sen’den dilerim! i̇lâhî, muhabbetini kalbime öyle bir yerleştir ki, ondan sonra hiçbir tasam kalmasın, orada sen’den gayrısının zikri bulunmasın. ey rabbim beni muhâfaza et! yâ erhame’r-râhimîn!”
"rasulullah aleyhissalatü vesselam şaban ayının son günü bize hitap etti ve şöyle buyurdu:

- ey insanlar! size büyük bir ay belirmiştir. bu ay, mübarek bir aydır. i̇çinde bin aydan daha hayırlı olan bir gecenin bulunduğu bir aydır. allah ayda oruç tutmayı farz kıldı ve gecesini de nafile ibadetlerle değerlendirmenizi istemiştir.
kim bu ayda hayırlı bir hasletle / özellikle allah’a yaklaşırsa (o hasleti vesile kılarsa), bu ayın dışında farzı yerine getiren kişi gibi olur. kim bu ayda bir farzı yerine getirirse, bu ayın dışında yetmiş farzı yerine getirmiş kimse gibi olur.
bu ay sabır ayıdır. sabrın sevabı ise, cennettir. bu ay, hayır ve iyilik ayıdır, müminin rızkının arttığı bir aydır.
kim bu ayda bir oruçluyu iftar ettirirse, bu onun günahlarının affına, cehennem ateşinden kurtuluşuna vesile olur ve oruçlunun sevabında hiçbir azalma olmaksızın aynısı onun için de olur.
(sahabiler) dediler ki:
- hepimiz oruçluya iftar ettirecek bir şeyler bulamayabiliriz?
aleyhissalatü vesselam efendimiz buyurdu ki:
- allah, bu sevabı, oruçluyu bir hurma ile veya bir yudum su ile ya da bir yudum süt ile iftar ettiren kimse için de verecektir.
bu ayın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluştur.
kim kölesinin / hizmetçisinin yükünü hafifletirse, allah da onu cehennemden azat eder.
bu ayda dört hasleti çoğaltın: bunlardan iki tanesiyle rabbinizi razı edersiniz, iki tanesine de ihtiyacınız vardır.
rabbinizi razı edeceğiniz iki haslet: allah’tan başka ilah olmadığına şahitlik etmeniz ve ondan af dilemeniz (istiğfar etmeniz)dir.
hep muhtaç olduğunuz iki haslet ise, allah’tan cenneti istersiniz ve cehennemden o’na sığınırsınız.
kim bu ayda bir oruçluyu doyurursa, allah da ona benim havzımdan bir yudum içirir ki, artık o, cennete girinceye kadar bir daha susamaz."

(bk. i̇bn-i huzeyme, sahih; beyhaki, şuabu’l-i̇man, 5/223; es-saati, el-fethu'r-rabbânî, 9/233; el-hindi, kenzu'l-ummal, 8/477)
rabbinizin gufranına koşun, genişliği göklerle yer kadar olan cennete koşun.
allah'ın o saygılı kulları için hazırlanmış cennete!
ki onlar hem bol hem de dar zamanlarının mallarını bîçarelere dağıtırlar,
kızdılar mı öfkelerini yenerler, insanların suçlarını hoş görürler. i̇şte allahu zülcelâl böyle iyileri sever.
sonra o kimseler ki pek çirkin bir günah işlemiş yahut nefislerine zulümde bulunmuşken
allah'ı anarlar da günahlarının bağışlanması için o'na yalvarırlar.
öyle ya, günahları allah'tan başka kim bağışlayabilir?
ve yaptıklarını bile bile tekrar edip durmazlar. i̇şte bunların mükâfâtı mabud'larının gufraniyle,
i̇çinde müebbeden kalacakları o altından nehirler akan cennetler olacak. çalışanlar için bu ne güzel ecir!
[âl-i i̇mrân sûresi ~ 133-135] (*)

paylaşım
"allah'ım! nimetinin yok olmasından, verdiğin afiyetin (nimet ve sağlığın) bozulmasından, ansızın cezalandırmandan ve öfkene sebep olan her şeyden sana sığınırım." (*)
"allâh’ım! beni, sen’in muhabbetinle ve sevgisi sen’in katında fayda verecek olan kimsenin muhabbetiyle rızıklandır. allâh’ım! bana ihsân ettiğin ve benim de kendilerini sevdiğim nîmetleri, sen’in sevdiğin ve râzı olduğun amelleri işleyebilmem husûsunda bir kuvvet kıl. allâh’ım! i̇stediğim hâlde bana vermediğin şeyleri de, zihnimi sen’in sevdiğin şeylerle meşgul etmeme ve tamâmen sen’in tâatine yönelmeme bir sebep kıl.”
(*)
ramazan kuş oldu uçtu, bayramı geldi. mağfirete nail olmuş kullar listesinde yer almışızdır inşallah. bu bayramda 2 milyon kişi çadırda kayıplarla hüzünle bayrama giriyor. ramazan gitti ama ruhu gitmesin o insanların bir nebze yüzlerini güldürelim inşallah.
bayram bayram gibi olsun.
bayramımız mübarek olsun :)