depresyondan çıkmak isteyenlere tavsiyeler – dertli sözlük
ben depresyondan çıkmak için bir lisans, bir yüksek lisans ve bir açık öğretim programına kaydoldum. aynı zamanda iş hayatına da devam edip ek bir işe de girdim. i̇şe yaramadı değil desem yalan olur. eskiye göre daha iyiyim. lakin nadir de olsa ağlama krizlerim oluyor. vakit bulamadığım için bunlara metroda, okulda,iş yerinde ya da kütüphanede yakalanıyorum. en yakın tuvalete gidip hayatıma kaldığım yerden devam ediyorum.
klasik tavsiyeler normal zamanda bile o kadar çok üzerimize boca ediliyor ki neredeyse hiç bir anlamları kalmıyor. mesela "senden iyilerine değil kötülerine bak." en başlarda işe yarıyormuş gibi görünen bu tavsiye zamanla anlamsızlaşıyor ve siz sizden kötülere ve iyilere karşı kayıtsızlaşıyorsunuz. hatta öyle ki daha kötü ya da daha iyi bir duruma geldiğinizde bile hiç bir şey hissetmez hale geliyorsunuz. çünkü bu duygu yoğunluğunu yaşama hakkı üzerinize boca edilen tavsiye ve örneklerle elinizden alınmış oluyor.
(bkz:i̇nşirah sûresi) okuyun. % 100 etkilinormalde insanların psikoloğa gidip de kurtulamadığı bir durumdan kurtarmıştı beni.tabi ihlaslı okumak ve kabul olunacağına inanmak gerek... i̇nanmışsan her şey mümkün, dediğim durum
ne kadar okusam da tek tek okusam da, araştırsam da, çaba sarfetsem de, -çıkamadığım-, belki de yenemediğim için veremeyeceğim tavsiyeler silsilesi.
sabah uykusu terk edilmeli
günlük spor ve yürüyüş yapılmalı
havalar ısındığında spordan sonra her sabah 2 dk soğuk suyla duş alınabilir
okumalar ve sohbet tarzı faaliyetler haricinde faydalı ve tatmin edici bir meşgale bulunmalı. mesela el mesleği/zanaat sahibi kişilerin ben depresyona girdiğine pek rastlamadım.
neşeli cinsten de olsa müzik dinlemeyi bırakmalı. (bence)
iyimser düşünmeli ve yüz tebessüm halinde olmalı. hatta tebessüme çalışırken birşeye daldın ve tebessümü o an bıraktın diyelim. akla gelince derhal tebessüm hali takınılmalı. (buna dair bilimsel çalışmalar var)
malayani ortam ve sohbetlerden kaçınmalı, bunun yerine seviyeli ortamlar ve kişilerle beraber olunmalı. malayani ortamlar içindeyken zevkli gibi görünse de ortamdan ayrılındığında sıkıntı ve pişmanlık verici bir ruh hali yaratıyor. ( veya ben öyle hissediyor da olabilirim )
sosyal medya hakkında şöyle yap şöyle yapma demek çok zor. ancak şu bir gerçek ki sen evde veya başka yerde sıkılır bir vaziyetteyken, başkalarının eşleriyle, çocuklarıyla, aileleriyle, ve sair ortamlarda nasıl eğlendiğine dair resim, video gibi şeyler görmek güzel bir şey olmasa gerek. en azından sosyal medyada özel hayatını paylaşan kişileri takipten çıkarıp, faydalı ortamların takibi için kullanılabilir (sosyal medyanın bu yönünün insanlarda mutsuzluğa yol açtığına dair haber de okumuştum)
bir de depresyondan çıktıktan sonrası var tabi.depresyondan çıktıktan sonra nirvanaya:) ulaşmayı bekleyenler o çukurdan çıkmayı başaramazlar.dertsizlik, depresyonun en büyük illetidir.bir derdimizin olması şart ama öyle bir dert olmalı ki onun için bedeller ödenmeli."vay efendim cumadan çıkarken şu kadar yardım yaptık ya " şeklinde bi bedelden bahsetmiyorum.evet, bedel dedik en büyük bedel hesabını rahatlıkla vereceğimiz günlerimizin olmasıdır.gerçekten hesabımız rahatsa ödediğimiz bedelin rütbesi tartışılmaz. vakit ahir zaman iman var iman var, amel var amel var..benim tecrübelerim ve deneyimlerim şunlar;yetim başını okşayıp onu sevindirin, mültecilere ensar olma noktasında ciddi adımlar atın.doyurduğunuz giydirdiğiniz çocukların gözlerinin içine bakın.hediyeleşin, muayyen vakitlerde mezarlık ziyareti yapın, sohbetlere katılın.kur'an'ı hakim şifadır onu okuma yaşama ve yaşatma gayreti içinde olun.müdafasınıda yapın!pazartesi ve perşembe orucuna riayet edin.en önemlisi ise oruç tutun ve o günün sahurundan hemen sonra sabah namazı kılmak için bir câmiye gidin ama erken gidin ikinci rekata yetişmek için değil.. sünneti evde kılmak evla ama zaten evde çokca kılıyoruz bir değişiklik yapip cami kapısını müezzinle beraber açın hem camiye ilk giren kişilerden olmanın ecrini alın.bu amelin riyası pek az olduğu için nefse zor gelir.nefsinizi allahın rızasına tercih edin bu eylem allahın rızasını celbeder ve gönlünüze sukunet gelir.
not: birde bu illetten çıkmak için bu başlıkları okuyun + spor yapın :)
halihazırda herhangi bir eyleme geçmediyseniz şayet; http://www.turkpsikiyatri.org/arsiv/userupload/5ed985c7c5/beckpdf.pdf linke tıklayıp depresyon anketi skorunuzu hesaplayın (puanlama 0-3 arasındadır; işaretlediğiniz şıkların puanlarını toplayarak toplam skorunuzu hesaplayabilirsiniz.). toplam puanınız 17'nin üstünde ise profesyonel yardıma başvurmalısınız. psikiyatriste gidip ilaç kullanmayı veya psikoloğa başvurup terapi görmeyi tercih edebilirsiniz (bilişsel davranışçı terapi çok şiddetli ve eş zamanlı hastalıklarla beraber olmayan depresyonda kısa sürede etkili olacaktır). her ilacın herkesi iyi etmeyeceğini bilin (ilaç derken her türlü maddi-manevi yöntemleri kastediyorum). bir başkasına iyi gelen şey, sizde daha kötü durumlara sebebiyet verebilir. bu sebeple uzman birinden yardım almanız en iyisi olacaktır.

not. bir bibliyoterapi önerisi olarak: dr. david burns'ün "iyi hissetmek" kitabını edinmenizi öneririm (kitabın da sizi depresyon skorunuza göre uzmana yönlendireceğini ekleyeyim).

düzeltme. linkte verilen beck depresyon envanteri size depresyonda olup olmadığınızı söylemez. bu testten çok yüksek skor almanız dahi sizi "depresyonda" yapmaz. envanter yalnızca belirti ölçer. "depresyon" tanısının konulması hastane ortamında hekimler tarafından yürütülen bir süreçtir.