düşünüyorum o halde varım – dertli sözlük
i̇nsan salt fikir için yaratılsaydı salt fikretmekle mükellef olurdu. bilakis insan eylem adına halkedilmiştir.

--- iktibas ---

ve ben, cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.
zâriyât / 56
--- iktibas ---

ayette de şahit olduğumuz gibi amacımız eylem/kulluk'tur. fikir ise bu yolda araçtır; amaç değil.
düşünmek varlık sebebi değildir, olamaz da. düşünmek bir araçtır. hakikate ulaşmak için bir araç. düşünmeyi varlık sebebi görmek, düşünceyi amaç haline getirmektir. hakikat amacına ulaşmak için, tefekkür hedefine ulaşmak gereklidir. tekrar belirtiyorum. akılcı değil, akıllı olmak esastır.
- de ki:"benim tüm istek ve arzum , bütün ibadetlerim , hayatım ve ölümüm âlemlerin rabbi olan allah'a armağan olsun! ( bkz: dusunen adamin ta kendisi )
düşünmek varlık sebebi değildir, olamaz da. düşünmek bir araçtır. hakikate ulaşmak için bir araç. düşünmeyi varlık sebebi görmek, düşünceyi amaç haline getirmektir. hakikat amacına ulaşmak için, tefekkür hedefine ulaşmak gereklidir. tekrar belirtiyorum. akılcı değil, akıllı olmak esastır.
descarte'nin saçmalaması. düşünmek varlık sebebi olamaz. düşünmek eşref-i mahluk olmanın göstergesidir. varlığın farkında olmak ya da olmamak, varlığı ya da yokluğu ispatlamaz. o halde ağaçlar ve çiçekler düşünemiyorlar, yoklar. gerçek varlık kulluğunun farkında olmaktır. ağaçlar ve böcekler, hayvanlar ve bitkiler kulluğunun farkındadır ve asla isyan halinde değildirler.
düşünmek bile bir müslüman için gerçek hedef değildir. gerçek hedef tefekkür etmeyi bilmektir. düşünmek, tefekkürde ilk basamaktır. tefekkür etmek, "akletmez misiniz?" hitabına uygun düşünmektir. bunu şöyle açalım. dünya üzerinde düşünen birçok varlık vardır. şeytan bile düşünen bir varlıktır. bu nedenle bir müslüman için ulaşılması gereken hedef ayetlerin ışığın düşünmektir. buna da tefekkür denir.
descartes'ın kastettiği düşünmenin yani düşünerek dünyaya bir şeyler katmanın -insanın dünyaya gönderilme sebebinden hareketle- insanın varlığına kanıt olduğudur. i̇nsanın, hayvanın veya diğer mahlukatın değil.
tavukların düşünüp düşünmemesinin onların varlığıyla alakası yoktur. düşünen kişi varlığından haberdardır.
ayrıca var olmanın şartı düşünmektir. düşünenler ayakta kalırlar. düşünemeyenlerin veya düşünceden kopanları hali ortadadır. (bkz:osmanlı)
düşünmek insana allah'ın verdiği lütuftur. insan dünyaya düşünerek allah'ın varlığını bulmak ve allah'ın rızasını onun yolunda düşünerek ve o yolda amel ederek kazanmak için gönderilmiştir. düşünmek varlık sebebidir.
düşünmek araçtır evet insanı hakikate götürür. hakikate ulaşmak yüz bininci kez tekrar ediyorum -tabii anlaşılırsa ki anlaşılmıyor belli- insanın varlık sebebidir. hz. i̇brahim allah'ı düşünerek bulmuştur. yani insan düşünürse hakikati bulabilir. dolayısıyla düşünen kişi varlık sebebi olan hakikati bulmayı ancak düşünerek gerçekleştirir. kainatın efendisinin en sevgili kulu hakikati, allah'ı, arapların cahiliyatından uzak durmanın yolunu hira mağarasında düşünerek bulmuştur. i̇nsan düşününce varlık sebebini ifa eder. hakikati bulur.
müslümanın hedefi tefekküre ulaşmaktır. descartes'ın bu sözü birçok şekilde yanlışlanabilir. müslümanın hedefi ayetler ışığında bilim yapmak, sanat yapmak, ayetler ışığında bir dünya inşa etmektir. müslüman batı felsefelerinin ışığında değil, her şeyi islam'ın kendi öz değerlerinden alarak bir dünya kurmalıdır. müslüman muhafazakar bir toplum inşa etmek yerine muttaki bir toplum inşa etmelidir. muhafazakar bir anlayışla değil, ihyacı bir anlayışla topluma emr-i bil maruf nehyi anil münker yapmalıdır. muhafazakarlık her şekliyle batılıdır. çünkü reform sonrası kaybolan hristianlığı muhafaza etme ihtiyacı hissettiler. hristiyanlığı koruma düşüncesinde olanlara muhafazakar dediler.
müslüman akılcı değil, akıllı olmalıdır.
müslümanın dünyadaki bütün değerlerden haberi olmalı ve hiç birini örnek almadan islam'ın kendi öz değerleriyle pişmelidir.
osmanlı'nın dünyaya söyleyecek yeni sözleri yoktu. çünkü tefekkürü unuttu. muhafazakar bir toplum haline dönüştü. halbuki muttaki bir toplum olmalıydılar.
topluma muhafazakar bir bakış açısıyla emr-i bil maruf nehyi anil münker yaptılar. oysa toplumu ihya etmeleri gerekirdi.
müslümanlar kendi dünyalarını kurmalıdır. bu dünyayı tamamen islam'ın öz değerleri ile inşa etmelidirler. başka hiç bir düşünce girmemelidir. batıyı ve doğuyu bilemelidir, hem de ince ayıntısına kadar, ama ne doğunun düşüncesini almalıdır, ne de batının. müslüman ne doğucu olmalıdır. ne de batıcı. müslüman özgündür. müslüman özgünlüğüyle özgürdür.